BAŞKAN ERGÜL SİT ÖNERİSİNE TEPKİ GÖSTERDİ!

Eklenme Tarihi: 30 Temmuz 2023, Pazar - 08:28   Okunma Sayısı: 4072
Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün, Samsun Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na Sinop şehir merkezinin tamamının III. derecede arkeolojik sit alanı olarak tescil önerisine sert tepki gösterdi.

Başkan Ergül; “Bu anlamda bir karar almak, kente yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir" dedi.

Sinop İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün, Samsun Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na Sinop’un III. derecede arkeolojik sit alanı olarak tescili önerisi gündemdeki yerini koruyor. Sinop İl Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Fahri Bostan’ın konuya ilişkin tepkisinin ardından dün de Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül bir basın açıklaması yaparak öneriye tepkisini gösterdi. Başkan Ergül, belediye toplantı salonunda yaptığı açıklamada; “Bir kentin, boğazını sıkar gibi tamamının sit alanı ilan edilmesi çok yanlış ve ters bir şey. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na Sinop şehir merkezinin tamamının 3. derecede arkeolojik sit alanı olarak tescilinin önerilmesinin ardından kurul tarafından bize bir yazı gönderildi ve Sinop’un girişinden itibaren yarımadanın tamamının 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmesi görüşü belirtildi. Bu kente yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir" dedi.

BİR SİNOPLU OLARAK BÖYLE BİR ŞEYİ KABULLENMEM MÜMKÜN DEĞİL
Yazıyı aldığında çok üzüldüğünü belirten başkan Baki Ergül, “Daha sonra ben bunu sayın valimizle paylaştım. Onun da haberinin olmadığını gördüm. Bir vali yardımcımızın imzasıyla gitmiş. Şimdi bizim Sinop olarak benim de bir Sinoplu olarak böyle bir şeyi kabullenmem mümkün değil. Bu bir kentin böyle tamamen zat altına alınması, nefes almasının engellenmesi imar konusunda bu kentte yaşayanların çok zor durumda bırakılması için alınması gereken bir karar olarak ben bunu görüyorum” diye konuştu.

BİLİMSEL ARAŞTIRMA GEREKİR
Bir alanın 3. Derece arkeolojik sit alanı olabilmesi için önce bir bilimsel araştırma yapılması gerektiğini belirten başkan Ergül; “Yani ben burayı 3. Arkeolojik sit alanı ilan ettim. Böyle bir şey olabilir mi?  Sinop’un her tarafını 3. Derece arkeolojik sit yapıyorsunuz. Elinizde bir kanıt var mı? Elinizde bir veri var mı?  Yok.. Bir bilimsel veriye dayanması lazım. Sonra bir alanın yüzde yüzü 3. Derece arkeolojik sit olabilir mi? Bir bilimsel veri bir araştırma yaparsınız buda 10 dönüm 5 dönüm yerdir. Balatlar kilisesi gibi eski tekelin arkasında ki yerler gibi bir takım verilere dayanır. İşte dersiniz ki burası sit alanı, olabilir. Yoksa bir kentin boğazını sıkar gibi yüzde yüzünün sit alanı ilan edilmesi bu çok yanlış bir şey çok, ters bir şey” diyerek sert çıktı.

BİZ TARİHİ ATLAMIYORUZ
Başkan Ergül; “Belediyeden alınan imar durum belgelerinde şu yazar. Temel hafriyatı sırasında kültür varlığı çıkması durumunda müze ve belediyeye bilgi verilecektir. Yani biz tarihi atlamıyoruz. Bunu takip ediyoruz zaten. Böyle bir şey çıktığında da belediyeye bunun haberini verir idi. 3. Derece sit olduğu zaman ne olacak yani. Sinop’ta denize tüple giremezsiniz. Burası dalışa en müsait yer. Liman güzel yer, niye giremezsiniz? Vakti zamanın da muhteremin bir tanesi gelmiş, burayı denizin içini sit alanı ilan etmiş. Nedir denizin içinde sit alanı?.  İki tane batık gemi varmış, buraya tüple dalamazsın. Ne zaman batmış bu gemiler bin sene evvel batmış. Bin sene evvelden bu gemiden ne kalır geriye. Varsayalım ki o kadar önemli bir şey, saygı duyuyorum. Bunun iki tane şıkkı vardır. O gemideki varlıkları alırsın, bir yerde sergilersin. Alamazsan bile onun etrafını işte dersinki buradaki 10 dönüm yere dalamazsın, burada batık gemi var. Diğerlerinin her tarafını öyle yasaklamak, böyle bir şey olur mu? Yani burada denize dalamazsın, neden batık gemi varmış. Orada gemiyi çalarsın, böyle bir şey olamaz.

BU MİLLET NE YAPACAK? HAVADA MI GEZECEK?
Önceden bu yasak Sis Düdüğü ile Gerze arasındaydı. Şimdi bu yasağı Kabalı’ya kadar azaltmışlar. Ben de bazen alt düşüncelere yöneliyorum yani. Niye bunu Gerze’den Kabalı’ya kadar getirdiler diye düşündüğümde termik santral yapımı vardı. Yani her halde ondan dolayı bu alanı kısalttılar. Bu çok yanlış. Ne yapmamız gerekiyorsa hep beraber yapalım. Burası deniz kentidir. Buraya gelen adam dalsın denize. Daha önceleri biliyorum su altında zıpkınla balık avlama yarışmaları yapılırdı. Türkiye şampiyonaları yapılırdı. Neymiş efendim burası sit alanıymış. İşte tarihi böyle koruyoruz. Şimdi deniz yasak, karayı da sit alanı yaptınız,  bu millet ne yapacak? Havada mı gezecek? Havada mı tarih, doğa turizm yapacak?” şeklinde konuştu.

ÖNCE YER ÜSTÜNDEKİLERİ YAPIN!
Sinop’un Sit alanı ilan edilmesinden önce yer yüzündeki tarihine sahip çıkılması gerektiğini kaydeden başkan Ergül, “Bu yasağı almaya kalkışanlara şöyle sesleniyorum. Kuzey kale surları denize kayıp gidiyor, neredesiniz?. Yer altındakiler yer altında kalsın, yer üstündekilere sahip çıkalım önce. Kuzey kale surları her geçen gün denize kayıp gidiyor. Belki 5-6 tane yazı yazdım belediye başkanı olarak. Kale suru,  kale burcu gidecek. Altında taşlar dökülüyor, topraklar kayıyor, şunu yapın dedim. Ödenekten bahsediyorlar. Ne zaman ödenek çıkacak?.  Herhalde kale oradan yıkıldıktan sonra ödeneği çıkacak. Balatlar kilisesi 5 seneden beri kazı yapıyoruz, her gün bir arpa boyu gidiyoruz. Ödenek yokmuş.. İlk önce bunları yapın. Yani önce yer üstündekileri yapın. Bırak yer altındakiler kalsın. Ona kimsenin bir şey yaptığı yok. Zamanı gelince onlarda çıkar. Böyle Sinop’u yok edecek şekilde Sinop’ta yaşayanları bir cendereye sokacak şekilde hiç kimsenin böyle bir karar almaya hakkı da yoktur, haddi yoktur. Ben belediye başkanınız olarak elimden geldiği kadar gücümün yettiği kadar bunun savunmasını yapıyorum” açıklamasına yer verdi.

BÖYLE BİR KARAR BU KENTE EN BÜYÜK KÖTÜLÜK OLUR
Ergül, Sinop’un tamamının sit alanı yapılması yönündeki çalışmalara karşı çok sayıda vatandaştan dilekçe geldiğini kaydederek; “Bu anlamda bir karar alma hakikaten bu kente yapılabilecek en büyük kötülüktür diye düşünüyorum. Tarihe benim de saygım sonsuz. Eğer gerçekten tarihi bir yer varsa bütün kenti yok etmeden o tarihi yerler neresiyse orada bilimsel bir çalışma yapılsın. Burası sit alanı desin, sözüm yok. Ondan öncede bizim kültür varlıklarımı var yer üstünde. Var yani yok olup gidiyor bunlara sahip çıkın önce. Yani önce kuzey kale surlarına sahip çıkın, önce kale burcuna sahip çıkın” diyerek konuya tepkisini dile getirdi.

“BASİT ONARIM DEDİK, BÜYÜK ONARIM YAPTILAR”
Melia Kasım Oteli’nin son durumu ile ilgili olarak da bilgi veren başkan Ergül; “Otel Melia Kasım biliyorsunuz ki Sinop’un en eski otellerinden birisi. Benim şöyle bir düşüncem vardı. Oradaki oteli ve önündeki düğün salonunu güzelce yıkıp ortadan kaldırmak ve Sinop’un önünü açmak. Ondan sonra sıra buralara gelecekti. O bina SGK iken bir teklifte bulundum. Dedim ki burayı bana verin, altına da not düşelim. Buraya hiçbir şey yapmayacağım. Önündeki düğün salonunu da yıkıp burayı yeşil alan yapacağım. 1,5 milyon lira da size ben bu anlamda da para vereyim. Bana bir yazı geldi. Yazı da buranın Sinop Belediyesi’ne verilebilmesi için 3.4 milyon lira bizden para istediler. Bu para çok büyük bir para. Benim boyumu aşan bir para. Dolayısıyla ilgili kurum burayı ihaleye çıkartı. İhaleye çıkartırken o süreçte bana gelenler oldu. İhaleye girecek olanlardan. Onlara dedim ki buranın yeri yeşil alan. Burayı aldığınız da hiçbir şey yapamazsınız. Sadece küçük onarım yaparsınız. Herkese söyledim bunu böyle. Burasının yeşil alan olma durumu da 2007 yılından. Bizden önceki dönemden” dedi.

BUNA HAKKINIZ YOK!
Başkan Ergül; “İhaleyi alan arkadaşımız geldi benim yanıma. Arkadaşa dedim ki bak buranın alanı yeşil alan. Burada her hangi bir şey yapmanız mümkün değil. Sadece basit onarım yapabilirsiniz burada. Bir de şunu söyledim. Benim belediye olarak ekonomik durumum çok fevkalade olduğunda ben bu binayı nasıl yaparsanız yapın ben burayı istimlak edip Sinop’un önünü açmak isterim diye ilgili arkadaşa söyledim. Daha sonra bize basit onarım müsaadesi için müracaat ettiler. Biz onlara kanunu hakkı olan basit onarım müsaadesi verdik. Basit onarım demek proje ihtiyaç hissetmeyen işte camının değiştirilmesi, kapının değişmesi, boyanın yenilenmesi gibi. Bir de büyük onarım var. İşte bunların yaptığı büyük onarım. Dedim ki bunu yapmayın. Buna hakkınız yok. Zor durumda kalırsınız. Onlar bunu yaptılar. Bizde görevimizi yapmak durumundayız. Yapmazsak kanunen suçluyuz biz. İkazımıza rağmen durmayınca kanun gereği biz burayı mühürledik. Encümene getirdik. Belli bir cezai müeyyidesi var bunun. Ceza uyguladık. Daha sonra savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Şimdi konu mahkemede. Mahkemeden nasıl karar çıkar bilemiyorum. Mahkemeden ne karar çıkarsa benimde ilgilinin de uyması lazım. Mahkeme kararını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Haber: Aydın YILMAZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

Yorum Yap

Yapılan Yorumlar

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

HABER ARŞİVİ


KÖŞE YAZARLARI