MEKANIN CENNET OLSUN CAN BAKİ!..

Köşe Yazarı: HİKMET KURADA   Eklenme Tarihi: 12 Temmuz 2024, Cuma - 11:56   Okunma Sayısı: 372

Değerli Okuyucularımız; Sinop, halk arasında çok sevilen ve uzun süre Sinop’a hizmet etmiş olan çok değerli bir şahsiyetini daha yitirdi… Sinop’ta  2009-2019 yılları arasında CHP'den Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Baki Ergül, 72 yaşında hayatını kaybetti.

Sinop eski belediye başkanı Baki Ergül, uzun bir süredir kolon kanseri  ile mücadele ediyordu. Ergül, Ankara’da bir süredir tedavi gördüğü hastanede 5 Temmuz 2024 Cuma günü hayatını kaybetti. 6 Temmuz 2024 Cumartesi günü Sinop Alaaddin Camii’ndeki öğlen namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Çukurbağı  Mezarlığı’nda gözyaşlarıyla toprağa verilen Ergül’ün vefatı Sinop’ta büyük üzüntüye neden oldu. O gün Baki Ergül için dökülen gözyaşlarıyla birlikte, Sinop’ta sağanak halinde yağan yağmur nedeniyle sanki Sinop bile eski belediye başkanının ardından ağlıyor gibiydi… Mekanın Cennet olsun Can Baki!..

Okullar Caddesi’nde şimdi Öğretmenevi olan taş bina 1960’lı –1970’li yıllarda Sinop Lisesi iken, merhum Baki Ergül sınıf arkadaşımızdı ve sınıfın en çalışkanları arasındaydı… Biz ise orta halli işi götürüyorduk işte…

Yalnız; o zamanki Sinop Lisesi’nde gördüğümüz dersler ve öğretmenlerimizin bizleri en iyi şekilde hayata hazırlayabilmek için verdiği köklü-kalıcı bilgiler, belki de günümüzdeki üniversitelerin çoğunda bile yoktur… Çünkü; Edebiyat, Tarih, İnkilap Tarihi, Coğrafya, Matematik, Geometri, Cebir, Fizik, Kimya, İngilizce gibi ana derslerin yanı sıra Jeoloji, Astronomi, Sosyoloji, Mantık, Felsefe gibi daha birçok dersleri de birlikte görüyorduk. Ve; ne iyi, ne güzel öğretmenlerimiz vardı… Hatta; bazılarının da öğrenciler arasında ilginç lakapları bile vardı… Tarihçi Haminnemiz, Coğrafyacı Hilmi Alemdar Hocamız, Sarı Tarihçi Salih Ercan Hocamız, Emekli Binbaşı Hilmi Özkıran Hocamız, İngilizceci Mistır Gültekin Metin Hocamız, Jeolojici  Laz Hocamız (Muzaffer Karalı), Beden Eğitiminden Nazmi Kurt Hocamız, Coğrafyacı Nejla Tan Hocamız, Fizikçi Levent Hocamız, Edebiyatçı Orhan Görgün ve eşi Kimyacı Nazik Görgün Hocalarımız, Rahmi Önkibar Hocamız, Edebiyatçı Ferüzan Ongan Hocamız ve Kenan Burkut Müdürümüz şu anda aklıma ilk gelenlerden bazıları…  Hepsinin de üzerimizde büyük emekleri var… Ebediyete intikal etmiş olanlara Allah’tan rahmet, sağ olanlara da uzun ömürler diliyorum…

Hey gidi Can Baki!.. O günleri, bu değerli öğretmenlerimizle ve birçok anı ile birlikte yaşadık…  Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi gelen o günler şimdi bir sinema şeridi gibi, akan bir ırmak gibi gözlerimin önünden büyük bir hızla bir kez daha gelip geçiverdi saniyeler içerisinde…

Can Baki!... Okul hayatından sonra her birimiz ayrı mesleklerde ve ayrı bir yerlerde bulduk kendimizi… Sen, mühendislik okudun ve DSİ’nin çeşitli kademelerindeki üstün başarılarının mükafatı olarak önce DSİ Sinop Şube Müdürü oldun ve bir müddet sonra da DSİ Samsun Bölge Müdürlüğü görevine getirildin… Hiç unutmam, birgün bizim Sinop’lu judocu gençlerimiz antrenörleri Deniz Çolak ile birlikte Bölge Müsabakalarına katılmak üzere Samsun’a gitmişlerdi. Ben de yanlarındaydım ve müsabakalar birkaç gün süreceği için bizim çocukların konaklama sorunu vardı. Çünkü; oteller çok pahallıydı ve oralarda kalmaya paraları yetmiyordu… Ben, bizim sporcu çocuklarla birlikte Senin DSİ Samsun Bölge Müdürlüğü makamına geldim ve DSİ Tesislerinden yer istedim. Ancak; Sen DSİ Tesislerinin Bakanlık personeliyle dolu olduğunu belirterek, Köy Hizmetleri Bölge Müdürü’ne bizzat telefon açtın ve bizim sporcu çocukların Atakum’daki o tesislerde kalmalarını sağladın… Bu arada, biz Senin makamında çay içerken Bölge Müdür Yardımcın elinde kalın bir dosyayla yanına geldi ve inceleyip imzalaman için masana bırakıp çıktı. Sen o kalın dosyayı dikkatlice inceledikten sonra imzaladın ve gönderdikten sonra bana dönüp,”Karadeniz Bölgesi’ne yapılacak 700 milyon liralık baraj ihalesi dosyası” dedin. Ben de Senin rahmetli Hayri Çavuş’un oğlu olduğunu ve asaletli bir aileden geldiğini bildiğim için,”Can Baki, Senin yerinde kanı bozuk hain birisi olsaydı belki de katları ve yatları da olurdu” dediğimde, “Allah beni doğru yoldan ayırmasın, devletimin bana verdiği ve ailemin serveti bana yeter” demiştin… Ve, Ben de kalkıp Seni yürekten kucaklamıştım…

Bölge Müdürlüğü’nden sonra ise 2004 Yerel Seçimlerinde CHP’den Sinop Belediye Başkanlığı’na aday oldun ve rakibin olan AKP adayı Zeki Yılmazer’e karşı 37 oy farkıyla seçimi kazandığın halde (Basın mensupları olarak bizler de oylar sayılırken çetele tutmuştuk). Ancak; yapılan itirazlar sonucu oy farkı 1’e kadar inmiş ve Türkiye genelindeki çeşitli basın-yayın organlarında bir oyun ne kadar önemli olduğu dile getirilmişti. Oyların tekrar sayımında ise oylar başa baş gelmiş ve iş kur’a çekimine kalmıştı. Kur’a çekiminde ise alfabetik olarak önce Senin çekmen gerekirken, centilmenlik yaptın ve önce Zeki Yılmazer’e kur’a çektirdin. O da kendini çekti… Ve böylece Zeki Yılmazer 2004 – 2009 Yılları arasında Sinop Belediye Başkanı olarak görev yapmış oldu…

Daha sonra, 2009 – 2019 Yılları arasında Sinop Belediye Başkanlığı yine Sana nasip oldu ve alnının akıyla, şeffaf – dürüst bir şekilde, Atatürk’ün aydınlık yolundan giderek Sinop’a 10 yıl çeşitli hizmetlerde bulundun. Bu süre zarfında da bir sınıf arkadaşın ve basın mensubu olarak çeşitli fikir alışverişleri içerisinde bulunduk. Hep Sinop’a ve Sinop’luya hizmeti ön planda tuttun, en küçük bir çıkar menfaat hesabı içerisinde olmadın…Hayatta iken sevenin, eleştirenin ve hatta kızanın olmuştur belki ama şu bir gerçek ki; son yolculuğunda Seni göz yaşlarıyla ebediyete uğurlarken, Sana olan hakkımız ananın ak sütü gibi helal olsun Can Baki!..  Seni, yaşarken kardeşim gibi seviyordum ama öz kardeşim gibi sevdiğimi, tabutunun başında gözlerimden yaşlar akarken daha iyi anladım Can Baki!... Senin için ne kadar yazsam da, yine de Seni içimden geldiği gibi anlatamam Can Baki!...

Senin için dileğim Allah’tan; mekanın Cennet, ruhun şad ve varsa günahların affolsun Can Baki!..

Ne demiş Divan Edebiyatımızın ünlü şairlerinden Baki?..“ Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal / Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş “ (Yüksek sesini bu aleme Davud gibi sal /  Bu kubbede kalıcı olan hoş bir ses imiş).

Yüce Atatürk’ün ışığıyla aydınlanan ve Cumhuriyet’in aydınlık yolunda ilerleyen bir Türkiye’de yaşayacağımız daha nice sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı günler dileğiyle…

Hoşça kalınız…

Dostça kalınız…

Yorum Yap

Yapılan Yorumlar

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI VE 102. YIL KUTLAMALARI
BABA SEVGİSİ ÜZERİNE!..
MAL, MÜLK, PARA, PUL MU?.. YOKSA SAĞLIK MI?..
ATATÜRK’Ü İZMİR’DE ÖLDÜRECEKLERDİ (14 Haziran 1926)
MEKANIN CENNET OLSUN CAN BAKİ!..
ATATÜRK VE TARİHİ BİR BELGE
SIĞINMACILARA KARŞI GAZİANTEP’TEKİ 41 STK’DAN BİLDİRİ!
NEZAKET, SAYGI VE GÖRGÜ KURALLARI ÜZERİNE!..
İSRAİL SALDIRILARINDA 8 AYDA 36 BİN 379 İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ!..
2011 YILINDA KAPATILAN REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜ
ATATÜRK’ÜN ANNESİ ZÜBEYDE HANIM VE TARİHİ BİR BELGE
MERSİN MUTASARRIFI (VALİSİ) NAZIM PAŞA KİM Mİ?..
BİR KÖY ÖĞRETMENİNDEN FIKRA GİBİ ANILAR
RÖPORTAJ
AFAD: ÖNLEM ALMAZSAK KÖTÜ SENARYOLAR BİZİ BEKLİYOR!
BAYRAK NAMUSTUR, ŞEREFTİR, ONURDUR!..
reklam

HABER ARŞİVİ


KÖŞE YAZARLARI