YİĞİT'İN ÖLÜMÜ ARAŞTIRILMALI

Eklenme Tarihi: 30 Temmuz 2023, Pazar - 08:39   Okunma Sayısı: 9390
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra cezaevinde ölü bulunan Sinoplu savcı Seyfettin Yiğit’in ölümünün araştırılması gerektiğini belirterek; “Bir şüphe var kafamızda. Seyfettin Yiğit’in öldürüldüğünü düşünüyoruz” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, FETÖ ile mücadele, OHAL kapsamında alınan kararlar ile birlikte Irak ve Suriye Tezkeresi ile ilgili açıklamalarda bulundu. FETÖ terör örgütü ile mücadele konusunda hükümete gerekli desteği verdiklerini belirten Altay; “Biz başından beri her türlü desteği size vermeye hazırız dedik ve hala o noktadayız. Yani FETÖ terör örgütünün kökünü kazımak için bir zaman Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi inlerine girmek için ne lazımsa gelsinler,  meclisten samimiyetle iyi niyetle biz bu desteği veririz. Ama biz başka bir şey söylüyoruz. Olay başka bir yere çevrildi. AKP karşıtı herkes potansiyel terör örgütü üyesi gibi görülüyor. Hadi FETÖ’yü anladık, KESK üyesi öğretmenleri, 10 bin civarında öğretmenin işinden el çektirilmesinin neyle izah edecekler. PKK terör örgütü ile ilişkisi olanlar var ise hukuken, mahkeme kararıyla bunlar belirlenmişse elbette hiç tartışmasız bir şekilde bunlarla da mücadele edilsin. Görevlerinden alınsınlar. Ama sendika bir karar almış, eylem kararı almış, sendika üyeleri buna katılmışsa, buna uymuşsa sen, sen-sen gel. Bilinçli olarak bu eyleme girdiniz, siz bilinçsiz girdiniz durun gibi bir yaklaşım hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşır mı?. Böyle size yüzlerce örnek sayabilirim” dedi.
Altay; “Aslı Erdoğan neden içerde?.  Bir söylesinler. Çıkıp desinler ki Aslı Erdoğan şu sebeple içerde. Benim bir hemşerim Bursa savcısı Seyfettin Yiğit intihar etti diye iddia ediliyor. Bir şüphe var kafamızda. Seyfettin Yiğit’in öldürüldüğünü düşünüyoruz. Bakın bu iş buralara geldi artık” diye konuştu.

Altay, yeni yasama yılıyla ilgili olarak da; “Yeni yasama yılından bizim beklentimiz milletimizin beklentisidir.  Milletimizin beklentilerine mecliste maksimum seviyede cevap verebilmek. Meclisin kuruluş sebebi belli, varlık sebebi belli, misyonu belli. 15 Temmuz darbe girişimine karşı çıkmamızın altında yatan  ana sebep TBMM’ye, dolayısıyla milli iradeye, demokrasimize, hukuk devletine yönelik bir girişim olduğu içindir.  Umarım böyle olmaz ama üzülerek görüyorum ki  yürütme organının başı sayın Erdoğan 14 Temmuz ayarlarına dönmüş gibi görünüyor. Bu hem kamu vicdanını rahatsız eden bir durum, hem seçilmişler olarak milletimizin temsilcileri olarak bizi rahatsız eden bir durum” şeklinde konuştu.

“Elbette FETÖ terör örgütüyle etkin bir şekilde hesaplaşılması gerektiğini en başından beri söyledik” diyen Altay, “Öncelikle keskin bir hesaplaşma, katı bir hesaplaşama hiç şüphe yok bunda. Ama bunu yaparken işin kendilerinde bizimde ifade ettiğimiz gibi bir cadı avına dönmesi artık Türkiye’de kabul edilebilir sınırların çok üstüne çıktı. 1 milyonu aşkın mağdur var. Elbette bunun içinde de FETÖ terör örgütüyle ilişkisi olanlar şüphesiz vardır ama ben biliyorum, biz biliyoruz,  kamu vidanı biliyor ki çok sayıda mağdur var. Bu doğru bir yaklaşım değil. “Efendim biz bununla mücadele edeceğiz arada birileri de yanabilir, önemli değil” mantığı doğru bir mantık değil. O mağdurlar da milletin ta kendisi. daha dikkatli daha titiz  davranılmalı” dedi.

FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz’da ortaya çıkmış bir örgüt olmadığını savunan Altay; “2004 yılında Milli Güvenlik kararında kendilerinin de çekinceleri olsa katıldıkları toplantıda ortaya atılmış, resmilendirilmiş bir terör örgütü, suç örgütü. 17-25 Aralık’a kadar bunun yaptıkları helal, 17-25 Aralık’tan sonra günah, haram denemez. Sayın Cumhurbaşkanı bu örgütün en yakın ilişki içinde olduğu insanlardan biriydi. Şöyle bir özeleştiri yap. Saygı da duyulabilir belki. Allah’ım beni affetsin, milletimden özür diliyorum. İyi de ötekilerde benzer şekilde kandırılmışsa öteki vatandaşların, bir sürü insanın benzer bir açıklamasına neden hoşgörüyle bakılamaz”  dedi.

Darbenin siyasi ayağının da ortaya çıkartılması gerektiğini anlatan Altay, "Niye siyasi ayağa dokunamıyorsunuz onu merak ediyorum. Siyasi ayağa dokunamadığınız için dünya da kimi iç kamuoyu da size kuşkuyla bakıyor." dedi.

Engin Altay, OHAL ile ilgili olarak ise; “OHAL’in uzatılmasına karşı olmamız çok açık. Bugün orta yerdeki 1 milyon mağdurun  sebebi OHAL uygulamalarıdır. OHAL kanun hükmündeki karar namelerdir” dedi.

Altay, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin 30 Ekim 2017'ye kadar uzatılmasına ilişkin; “Ulusal güvenliğimiz, ülkemizin bekası, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği söz konusu olduğu zaman CHP'nin daha öncelikli bir siyasi değerlendirmesi ve mülahazası olmaz." ifadesini kullandı.

Fırat Kalkanı Harekatı'na rağmen Kilis'e hala bomba atıldığını kaydeden Altay, "Kilis halkının can ve mal güvenliğini bile sağlayamazken askerimizin orada Türkiye'ye yönelik tehditleri nasıl bertaraf edeceğini çok merak ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Suriye'den bir çıkış stratejisinin de olması ve bu ülkeye giriş gerekçesinin de aşılmaması gerektiğini belirten Altay, "Türkiye'yi, TSK'yı dipsiz bir kuyuya, bölgede yeniden oluşturulacak bir kaos ortamının, ikliminin baş aktörü haline getirmeyin." diye konuştu.

 

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

HABER ARŞİVİ


KÖŞE YAZARLARI