Değerli okuyucularımız; başlıkta da belirttiğim gibi bayrak bir ülkenin namusudur, şerefidir, onurudur!..
Aynı şekilde Türk Bayrağı da Türkiye Cumhuriyeti’nin namusudur, şerefidir, onurudur ve gururudur!..
Bu nedenle; Türk Bayrağı’nın şekli, yapımı ve korunması ile ilgili esas ve usulleri belirleyen 2893 sayılı Türk Bayrağı Kanunu 22 Eylül 1983 tarihinde kabul edilmış ve 24/9/1983 gün ve 18171 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Amacı ve korunması ile ilgili maddeler şöyledir:
(Madde-1): Bu Kanunun amacı; Türk Bayrağının şekli, yapımı ve korunması ile ilgili esas ve usulleri belirlemektir.
(Madde-7): Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz. Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya Bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya üniforma şeklinde giyilemez.
Hiçbir siyasî parti, teşekkül, dernek, vakıf ve tüzükte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde kullanılamaz.
Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz, gerekli özen gösterilmeden kullanılamaz.
Bu Kanuna ve tüzüğe aykırı fiiller yetkililerce derhal önlenir ve gerekli soruşturma yapılır.
Bayrak cezası nedir?
Türk Bayrağını yırtarak, yakarak veya sair surette ve alenen aşağılayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Atatürk ve Yunan Bayrağı
Mustafa Kemal Atatürk, bayrak konusunda çok duyarlı bir komutan ve devlet adamı idi. İzmir’in kurtuluşu sonrası 10 Eylül 1922’de İzmir’e ulaştığında İzmir’lilerin bir sürprizi ile karşılaştı. Karşıyaka’da kendisi için bir ev hazırlanmıştı. Ayrıca İzmir’liler, bu eve ulaşması için bir çiçek buketi gibi görünen otomobil hazırlamışlardı. Sonra Karşıyaka’ya yolculuk başlamış, İzmir’in işgali sonrası Kral Konstantin’in de konakladığı Beyaz Köşk’e doğru yola çıkılmıştı. Konvoy, Köşk’ün önünde durdu. Mustafa Kemal otomobilden indi, Köşk’ün merdivenlerinden çıktı ve birden durdu. Biraz önce gülücükler dağıtan Mustafa Kemal, sert bir tavırla sordu:
“-Bu nedir?
Orta yaşlı ve terbiyeli bir bayan cevap verir:
Yunan bayrağı Paşam!. Bu eve yerleşen Yunan Kralı Konstantin, buraya ilk girerken, bu taşlığa serilen Türk bayrağını çiğneyerek geçmişti…
-Hata etmiş. Ben bu hatayı tekrar edemem. Bayrak milletin şerefidir. Ne olursa olsun yerlere serilmez ve çiğnenmez. Kaldırınız!…”
Yunan bayrağı yerden kaldırıldı ve Gazi Paşa, beyaz ve temiz mermerlerin üstünden geçerek Köşk’e girdi. Mustafa Kemal’in bu davranışı, bütün dünyada baş haber durumuna geldi.
Mustafa Kemal’in gözünde bayrak, milletin kutsal değerlerinden birisidir. Ona ayrı bir ilgi ve özen gösterilmesi gerekir. Mustafa Kemal’in anlayışına göre milletler, hem kendi bayraklarına ve hem de başka milletlerin bayraklarına saygıda kusur etmemelidir. Devletler arasındaki sorunlar, bayrağa saygısızlık noktasına götürülmemelidir. Mustafa Kemal Atatürk, ölüm kalım mücadelesi verdiği bir savaşın son aşamalarında, henüz düşman tamamen yurttan atılmadan bile duygularına yenik düşmemiş, Yunan Bayrağı’nı çiğnememiştir. İşte bu nedenledir ki O, Mustafa Kemal Atatürk’tür!..
Biz Türk Milleti olarak namusumuz, şerefimiz, onurumuz ve gururumuz olarak bildiğimiz Türk Bayrağı konusunda bu kadar duyarlı olduğumuz ve hatta uğruna yüzbinlerce Şehit ve Gazilerimiz canlarını ve kanlarını seve seve feda ettikleri halde geçtiğimiz günlerde, Adıyaman'da depremzedelere teslim edilmek üzere hazırlanan kalıcı konutlarda Türk Bayrağı ile ilgili üzücü bir skandal olay yaşandı. Çalışanlar, balkonda dalgalanan Türk bayrakları ve AFAD flamalarını sökerek aşağıya attılar.
Bazı hain ve kanı bozukların Türk Bayrağı’na yaptıkları bu hakaret bizleri yürekten yaralarken, Adıyaman Valiliği de bu konuda yazılı bir açıklama yaptı. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, "17 Mart 2024 Pazar günü, Örenli Kalıcı Deprem Konutlarının Kura Merasimine ve anahtar teslimine hazırlanması esnasında Bayrağımıza yapılan saygısızlığı içeren bir video Sosyal Medyada yer almaktadır. Alanda çalışanlar tarafından gerçekleştirildiği tespit edilen olay aynı gün öğrenilmiş, ilgili kişiler hakkında idari ve adli soruşturma başlatılmıştır. Süreç valiliğimizce yakinen takip edilmekte ve gereken hukuki işlemler yapılmaktadır. Konunun, konutlarını teslim alan vatandaşlarımızla ilgisi bulunmamaktadır" ifadeleri yer aldı.
Oysa; 6 Şubat 2023 tarihinde 11 ilimizde meydana gelen depremlerde, Tokat’tan Adıyaman’a görevli gelip enkaz kaldırma çalışmalarına katılan bir polisimizin enkazdan Türk Bayrağı’nı çıkarıp kucaklamasıyla ilgili Ekber Türkoğlu ve Fatih Mehmet Kürkçü’nün Anadolu Ajansı’ndaki haberini okuyunca ne kadar mutlu olmuş ve ne kadar sevinmiştik. Bu konudaki AA kaynaklı o güzel haber ise şöyleydi:
“Adıyaman’a görevli olarak gelen Tokat Emniyet Müdürlüğü personeli Komiser Yardımcısı Coşkun Çırakoğlu, beton yığınları arasında Türk Bayrağı’nın bulunduğunu fark etti. Çakıroğlu, bayrağı enkazdan çıkardı. Bu anlar, bir esnaf tarafından cep telefonuyla görüntülendi. Komiser Yardımcısı Coşkun Çırakoğlu, AA muhabirine, Tokat’tan Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesine görevlendirildiğini söyledi. Gölbaşı ilçesinde devam eden yıkım ve enkaz kaldırma çalışmalarını takip ettiklerini anlatan Çırakoğlu, şöyle konuştu:’Enkaz alanında Türk Bayrağımızı görünce içim cız etti. Bayrağımızın enkaz alanında tozun toprağın içinde olmaması gerektiğini düşündüğümden Bayrağımızı oradan çıkardım. Bayrak bizim için çok kutsaldır. Bağımsızlığımızın sembolüdür.’ Depremlerden önce iş merkezinde terzilik yapan Molla Kaycı, depremde dükkanının yıkıldığını belirtti. Polisin bayrak hassasiyetine tanık olduğunu ifade eden Kaycı, ‘Polisimiz enkazdan bayrağı alarak çıkardı. Polisimizin bu hareketinden dolayı çok gurur duyduk’ dedi.
Tokat Emniyet Müdürlüğü personeli Komiser Yardımcısı Coşkun Çırakoğlu’nun bu örnek davranışından bizler de çok mutlu olduk ve gurur duyduk. Kendisini yürekten kutluyoruz ve sağlık, mutluluk içerisinde başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz.
Söz konusu Türk Bayrağımız olduğuna göre, sizlerle şu bilgileri de paylaşmak istiyorum…
En Uzun Türk bayrağı, Ankara Cebeci'deki 50. yıl parkındadır. 300 metrekare büyüklüğündeki en yüksek Türk bayrağının direk uzunluğu 100 metredir. En büyük Türk bayrağı ise Mersin'in Toroslar Belediyesince, yaklaşık 5 ton boya kullanılarak Toros dağlarının kente bakan yüzünde işlenen, 4.532 metrekare alanı kaplayan Türk bayrağıdır.
Yüce Atatürk’ün ışığıyla aydınlanan ve yolunda ilerleyen bir Türkiye’de yaşayacağımız daha nice sağlıklı, mutlu ve başarılı günler dileğiyle…
Hoşça kalınız…
Dostça kalınız…
